Bu sezon büyük kapışma geri dönecek gibi...
Evet, Fenerbahçe-Galatasaray kapışmasından bahsediyorum. İki takım da sezonun ilk iki haftasında beklendiği gibi aggressive-attacking mantalitesiyle oynuyor. Sezon öncesi herkes takımların dizilişini konuşuyordu. 4-3-3, 4-5-1 önemli değil bence, takımların mantalitesi değişmiş. İki takım da son dakikaya kadar bütün oyuncularıyla gole aç bir şekilde karşı takıma saldırıyor. Aslan sürüsünün ceylan sürüsüne saldırması gibi, bir dakikayı bile boşa harcamak istemiyorlar. Defansta uzun süre hazırlık pası yapmadan doğrudan toplarla skoru değiştirmeye çalışıyorlar.
Galatasaray'da takım oyunu Fener'e göre daha iyi gibi. Takım halinde defans yapmayı iyi beceriyorlar. Özellikle sol kanattan Arda'nın oluşturduğu pozisyonlarda, ceza sahası içine çok iyi akıyor Cimbom'un orta sahası.
Fenerbahçe ise daha teknik bir takım. Emre'nin iki yönlü oyun anlayışı aslında bir zamanların Aurelio'lu Fenerbahçesi gibi, takımın ortasahasının iskeletini oluşturuyor. Cristian ortalama bir oyuncu olsa bile, zaman zaman ataklara katılarak Maldonado tarzı bir futbolcu olmadığını gösteriyor. Dos Santos çok yetenekli, hareketli bir oyuncu. Alex her zamanki gibi maestro. Sağ bek Gökhan da, Cafu gibi maçın her anında takımına faydalı olan bir oyuncu. Takımın tek eksiği ise Güiza'lı forvet bölgesi...
Karşılaştırıldığında Fenerbahçe daha avantajlı gibi gözükebilir şampiyonluk yarışında. Ama 34 maçlık bir maraton bu. Ne zaman ne olacağı kestirilemiyor. Ama geçen sezonun şampiyonu Beşiktaş'ın bu sene o havayı taşımadığını, Sivasspor'un balonunun söndüğünü, Trabzonspor'un Anadolu takımlarına sürekli puan kaybettiğini düşünürsek "1. ve 2. belli, 3. kim?" diyebiliriz.
Zevkli bir sezon izlemek dileğimle, sağlıcakla kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapabilirsiniz, serbest...